ARTNOUVA SANAT FUARI GÜNLÜĞÜM
- Serli Seta Nişanyan

- 17 Eki 2024
- 2 dakikada okunur
Serginin ikinci gününden herkese merhaba. ARTNOUVA Sanat Fuarı öyle bir günde gezilip bitecek gibi değil. Hele siz de benim gibi dip bucak gezenlerdenseniz kesinlikle bu fuar bir kaç gününüzü alabilir. O zaman daha fazla zaman ayırmanızı tavsiye ederim.
Dünden kalan ve bugün keşfettiğim isimleri ve eserleri sizinle hemen paylaşmak istiyorum. Mesela masalsı yanımı bana hatırlatan Dilek - İrfan Hasra çiftinin biribirinden etkileyici eserleri beni fantastik dünyama sürükledi.




Grafik eğitimini masalsı çizimlerine yansıtan Zekiye Akalın'ın eserleri ile tanışmak benim için serginin en renkli anlarındandı.


Özer Aktaş'ın heykelleri ise uzun süre beni etkiledi.

Etkilendiğim bir diğer tablo ise Serhat Diker'in uzun süre etkisinden kurtulamadığım bu eseriydi. Dilerim bir gün sanatçıyla da tanışabilirim. İnstagram hesabımdaki at paylaşımının üzerine bu tabloyla da karşılaşmam benim için evrenden bir mesaj gibiydi. Heyecan verici!

Nuh'un gemisine bizi götüren Ali Fatih Küçükosmanoğlu'nun bu eseri harika bir çizgifilm tınısı taşıyor. Bambaşka dünyalara gitmek için sanat ne muhteşem bir yol.

Uzun zamandır üzerinde çalıştığım bir senaryonun ana sembolünü işte buldum! Engin Beyaz'ın bu farklı eseri, zihnimdeki eksik parçaları derlememe neden oldu. Teşekkürler!

Karma bir sergi olur da Devrim Erbil köşesi olmaz mı! Sabrı damarlarıma kadar hissettiren sanatçının eserlerinden bir kaçı...


Çocukluğumun Hallmark yılbaşı kartpostallarını hatırlatan bu çizimiyle kendimden küçük bir notu paylaşmama fırsat veren sanatçıya bu şekilde teşekkür etmek değişik olacak. Ne zaman kendimi kötü hissetsem yılbaşı filmleri seyrederim. Yaz ya da kış olması fark etmez. Tam da zamanında film yerine film gibi bir tablo seyrettim bugün.

Kutsal sembollerin izinde bir köşe...


En sevdiğim heykel türlerinden biridir demir ya da tunçtan yapılan hatta farklı amaçlar için üretilmiş objelerin bir araya gelerek bambaşka bir sanat eserinin parçası olması... Yaratıcılık işte buna denir! Mustafa Tuğrul'u kutluyorum.
Kimbilir nerelerde daha bilmediğimiz ne sanatçılar, ne yaratıcılar, ne yetenekli insanlar var. Yollarımız böyle güzel yaratımlarda bulunan insanlarla kesişmesini hep diliyorum. Sergiye katılan her sanatçıyı da bu vesileyle kutlamak istiyorum.
İşte beni anlatan bir başka eser de Nimet Eyigün'ün bu heykeliydi. Hep içimdeki çocuğa özlem duyduğumda kırmızı bir balon gelir aklıma, o dönemlerde paylaşımlarımda sık sık kullanırım bu sembolü. Muhtemelen sanatçı içinde aynı duyguyu hissettirmiş olmalı ki, özlediğimiz çocukluğumuzu düşünürken küçülür bedenimiz tıpkı bu figür gibi.

Serginin 20 Ekim'e kadar açık olduğunu bir kez daha hatırlatmak isterim. Gidin, gezin, görün, çevrenize de haber verin. Sanat iyileştirir unutmayın!
.png)




Yorumlar