Buket Sanat Çalıştayı 1 Bellek: Kuşakların Diyaloğu–Sanat ve Hafızanın Buluşması

Hazırlayan| Yeşer Yelmez

Küratör-Sanat Yönetmeni

Buket Yaşlı Bakım Merkezi’nde sanat ve hafıza odaklı özel bir sanat çalıştayı olan Bellek: Kuşakların Diyaloğu başladı. Farklı disiplinlerden sekiz sanatçı ve huzurevi sakinleri, bir ay boyunca birlikte üretim yaparak kuşaklar arası bir sanat diyalogu oluşturacak. Çalıştay sürecine dair, Buket Yaşlı Bakım Merkezi’nin kurucusu Suat Öztürk, proje yazarı ve sanat koordinatörü Güler Altındağ ile katılımcı sanatçılar ve huzurevi sakinleriyle keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Suat Öztürk – Buket Yaşlı Bakım Merkezi ve Buket Art Gallery Kurucusu

"Sanatın huzurevindeki etkisi büyük oldu"

Suat Öztürk

Suat Bey, Buket Art Gallery’nin hikayesini ve bu çalıştaya nasıl gelindiğini anlatır mısınız?

Buket Huzurevi, 26 yıldır yaşlı bakım merkezi olarak hizmet veriyor. Pandemiden sonra resme merak saldım ve koleksiyon yapmaya başladım. Koleksiyonum büyüdükçe bunları bir sergiyle paylaşmak istedim. Kurumun bahçesindeki bir bölümü sergi alanına çevirdim ve burayı gören sanatçı dostlarım “Neden bir galeriye dönüştürmüyorsun?” dediler. Böylece Buket Art Gallery ortaya çıktı.

Bu süreçte sergilere ve sanat etkinliklerine ev sahipliği yapmaya başladık. Önce sanatçılara yönelik bir yeni yıl partisi düzenledik, ardından Lale Öztürk’ün kişisel sergisini gerçekleştirdik. Güler Altındağ da projeye koordinatör olarak dahil oldu. Şimdi ise farklı bir deneyime ev sahipliği yapıyoruz: Sekiz sanatçı ve sekiz huzurevi sakini, Bellek: Kuşakların Diyaloğu adlı çalıştay kapsamında eser üretecekler. Kuşaklar arası bir bellek diyaloğu oluşacak.

Sanatçılar ve yaşlı bireyler nasıl eşleştirildi?

Sanatçıların çizgilerini ve işlerini inceledik. Huzurevindeki bireyleri ise sosyal durumlarına, demans durumlarına ve el becerilerine göre değerlendirdik. Daha önce katıldıkları etkinliklerden de onları yakından tanıyorduk. Bu kriterleri göz önünde bulundurarak eşleştirme yaptık. Bugün tanışma günüydü ve herkes uyum içinde bir araya geldi.

Güler Altındağ – Proje Yazarı ve Sanat Koordinatörü

"Projeyi Yazarken Çok Heyecanlandım"

Güler Hanım, bu çalıştay fikri nasıl doğdu?

Çok fazla sanat projesinde yer aldım ama bu benim yazdığım ilk proje. Henüz çok başlangıç aşamasındayken Suat Bey’e sundum ve “Hemen hayata geçirelim” dediğinde çok heyecanlandım. Hemen sanatçılarla görüştüm. Çalıştaya katılan sanatçılar hiç tereddüt etmeden “Evet” dediler ve bugün buradayız.

Güler Altındağ

Sekiz sanatçı, sekiz huzur evi sakini ile eşleştirildi. Plastik sanatlar aracılığıyla duygular, hayaller, anılar sanat yapıtına dönüşecek. Ayrıca bir yazar ve bir fotoğraf sanatçısı da süreci belgeleyerek katkı sunacak. Çalıştay 28 Mart’a kadar devam edecek ve 16 Nisan’da Buket Art Gallery’de üretilen eserlerin sergisi açılacak.

Demet Yalçınkaya – Katılımcı Sanatçı

“Kendi geçmişimle paralellik kurdum”

Demet Hanım, projeye nasıl dahil oldunuz?

Bu projeyi duyduğumda çok heyecanlandım. Daha önce böyle bir deneyimim olmamıştı ama işlerimde kolektif hafıza ile ilgilendiğim için bana çok anlamlı geldi.

Çalışmalarınız nasıl şekillenecek?

Projede eşleştiğim Feyhaman Hanım’a geçmişte mutlu olduğu yerleri sordum. Anlattıkları beni çok etkiledi çünkü ortak noktamız Karamürsel oldu. Vapur yolculuklarımız, iki kıyı arasında gidip gelişlerimiz… Bunları sanat yoluyla ifade edeceğiz.

Çağrı Saray – Katılımcı Sanatçı

“Yaşlı bireyle çalışmak benim için enteresan olacak”

Çağrı Bey, projeye nasıl dahil oldunuz?

Güler Hanım benimle irtibata geçti, çalıştayın detaylarını paylaştı. Hafıza üzerine çalışan biri olarak yaşlı bireylerle çalışmak ilgimi çekti. Tanışma toplantısında yaşlı bireylerle bir araya geldik ve önümüzdeki bir ay boyunca ortak bir üretim yapacağız.

Seydi Murat Koç – Katılımcı Sanatçı

"İlk defa bir huzurevinde çalışacağım"

Murat Bey, bu çalıştay sizin için ne ifade ediyor?

Buket Huzur Evi ile ikinci projem. Doğuş Üniversitesi’nde öğretim görevlisiyim, geçtiğimiz yıl 19 mayıs’ta, deneysel yaratıcı karakter yaratma üzerine öğrencilerimle burada bir workshop gerçekleştirdim. Güler Hanım ve Suat Bey bu projeyi sunduğunda hemen kabul ettim. Profesyonel sanatçılar olarak birçok çalıştaya katıldık ama huzurevinde, bir misafirle birebir çalışmak benim için ilk olacak. Burada karşılıklı bir paylaşım var. Sanatçı sadece yönlendiren değil, aynı zamanda yönlendirilen de oluyor.

Sevilay Hanım ile nasıl bir üretim yapıyorsunuz?

Sevilay Hanımla çalışıyoruz, ortak üretimlerimiz de olacak, ayrı ayrı da üreteceğiz. Şu anda süsen çiçeği ile ilk çalışmamıza başladık.

Sevilay Hanım – Buket Yaşlı Bakım Merkezi Sakini

"Sanata dahil olmak beni çok mutlu etti"

Sevilay Hanım, çalıştay hakkındaki düşünceleriniz neler?

Bize projeyi anlatınca sevincimden ağladım. Çok anlamlı ve özel bir etkinlik. Buradaki arkadaşlarımla ve değerli sanatçılarla birlikte olmak beni çok mutlu etti.

Şu anki çalışmanızı bizlere anlatır mısınız?

Murat Bey, telefonda bir süsen çiçeği fotoğrafı gösterdi, görünce “Emirgan’da lalelerin arasındaymışım gibi hissettim”  İşte bu duygu bana geçtiği için süsen çiçeğini çalışmaya karar verdik.

Beksultan Oğuz – Katılımcı Sanatçı

"Sanatçı olarak izole yaşamdan çıkıyoruz"

Yeşer Yelmez, Beksultan Oğuz ve katılımcı

Çalıştaya nasıl dahil oldunuz ve sizin için en dikkat çekici yanı ne oldu?

Güler Hanım beni arayıp çalıştaydan bahsetti. Katılımcı sanat projelerini sevdiğim için hemen kabul ettim. Daha önce görme engellilerle ve akondroplazi hastalarıyla çalıştım, bu da benim için özel bir deneyim olacaktı.Sanatçılar genellikle yalnız çalışır, ben de evimi atölye olarak kullanıyorum. Burada ise toplumsal bir proje içinde başkalarıyla üretmek çok farklı ve değerli bir deneyim. Sanatın insanlarla doğrudan bağ kurmasını seviyorum.

Sanatçılar ve huzurevi sakinleri nasıl eşleştirildi?

Birinin yanına oturdum ve onunla eşleştiğimi tesadüfen öğrendim. Yönetim, bizim sanat anlayışımıza ve yaşlıların ilgilerine göre bir eşleştirme yapmış. Benim için doğru bir eşleşme oldu, enerjimiz çok tuttu.

Ne üzerine bir üretim yapmayı planlıyorsunuz?

Eşleştiğim kişiye hafızasında kalan en özel anıları sordum. 55 yıl süren bir aşk hikayesini anlattı, çok etkilendim. O, yaşama bağlı, neşeli biri. Ben de hayatı seven biriyim. Bu ortak duyguları sanata yansıtmayı planlıyoruz.